Dün akşam Digiturk'te İtalyanların L’ Avvocato (Avukat) lakabıyla tanıdığı Fiat’ın patronu Gianni Agnelli’nin hayatını konu alan müthiş bir belgesele rastladım. Otomobilseverin, FIAT meraklılarının, pazarlama insanları ve marka iletişimcilerinin ve en çok da yerli otomobil projesini yürütenlerin izlemesi gerektiğini düşündüğüm bir yapım.
Giuseppe Di Lampedusa’nın “Bir şeyin olduğu gibi kalmasını istersek, o şey değişmek zorundadır” sözlerini kendine yaşam felsefesi edinmiş olan Agnelli’nin vizyonu sayesinde 2.Dünya Savaşı’ndan sonra yok olan İtalya’nın kısa zamanda nasıl dünyanın en hızlı endüstrileşmiş ülkelerinden biri haline gelen geldiğine tanıklık diyorsunuz.
Amerikan siyasetinin önemli aktörlerinden olan Henry Kissinger onun için “Onun yanında bir şey düşünmek tehlikelidir. Onda olayların titreşimini anlamak gibi tuhaf becerisi vardır” diyor. Etkileyici değil mi?
1967 yılında General Motors, Ford ve Chrysler gibi üç büyük Amerikalı'dan sonra dünyanın 4. büyük otomotiv üreticisi konumunda olan FIAT’ın dengesizlik çağında Agnelli sayesinde nasıl dengeli yönetildiğini öğreniyorsunuz.
1973’deki Kippur krizin etkisiyle benzin fiyatları aşırı artınca 1975’te İtalya'da otomobil pazarı %40 geriliyor. FIAT yöneticileri Agnelli’ye en az 60.000 kişiyi işten çıkarmaları gerektiğini söylediğinde “Sorunlarımızı İtalya’da sorun çıkararak çözemeyiz” deyip Kaddafi’nin kontolündeki Libyan Arap Foreign şirketine Fiat’ın %10 hissesini o gün için müthiş bir rakam olan 400 milyon dolara satıyor.