Bir otomobilin yer ile temasını sağlayan en büyük ayrıntı, o aracın üzerindeki lastiklerdir. Lastikleriniz kötü ya da kullanılmaması gereken durumda ise
aracınızın sahip olduğu ABS, EBS, ESP vb. elektronik ünitelerin can ve mal güvenliğinize katkısı umduğunuz gibi olmayacaktır. Lastikler, yavaşlarken fren gücünü, hızlanırken çekiş gücünü ve virajlarda da
direksiyon kontrölünü zemine ileterek sürüş güvenliğinde can alıcı rol oynarlar.
Genel olarak yaygın yanlış bir kanaat de otomobillerin lastik üzerinde gittiğidir. Hayır! Otomobiller, lastik üzerinde değil, lastiğin içindeki havanın
üzerinde yol alırlar.Bu bakımdan lastiğin ömrü ve sürüş emniyeti için, lastik içindeki havanın basıncı da çok önemlidir. Bir lastik yılda ortalama 7 PSI basınç kaybeder. Bu değer kaybı, sürüşte büyük tehlike yaratabilecek bir kayıptır. Gereken kontroller düzenli olarak yapılmadığı takdirde lastik içindeki hava basıncı azalacak, lastik karkas üzerine çökecek, bu da aşırı şekilde ezilerek yırtılma ve kopmalara neden olacaktır. Bu durumda lastikler de görevlerini doğru şekilde yerine getiremeyeceklerdir.
Örneğin ideal basınç değerlerine sahip lastiklerle yola çıkan bir otomobil 90 km/s hızda giderken, durmak için ortalama 40 metreye ihtiyaç duyarken, lastik basınçları yarıya indirilmiş aynı otomobil aynı şartlarda fazladan 4 metreye daha ihtiyaç duyacaktır. Aradaki %10'luk marj belki de yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgi olabilecektir! Diğer taraftan düşük lastik basıncı, aracınızın yakıt tüketimine de olumsuz yönde etki edecektir. Doğru olmayan lastik basınçları %10'a varan yakıt artışına sebep olabilir.
