26 Kasım 2012

Kadın Arabası mı?


Bu yazımda sayıları her geçen gün artan otomatik vitesli araçları ele almak istedim. Son yıllarda ülkemizin gelişimine paralel olarak, çalışan kadın sayısında ciddi bir artış olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu durum kadınların otomobil dünyasında da iki temel nedene bağlı olarak daha fazla yer almasını sağladı. Biri, bireysel ulaşım ihtiyacını giderme isteği hatta zorunluluğu.. Diğeriyse ekonomik özgürlüğe bağlı olarak otomobil sahibi olma isteği ve ilgisi..
Kadınlar da doğal olarak, tecrübe ve tavsiyelerden hareketle yoğun trafikte daha konforlu sürüş için otomatik vites araçları tercih etmeye başladılar. Lakin bu tercihler, piyasada kanımca sakat bir algının doğmasına da neden oldu. Otomatik vites araçların "kadın arabası" olduğu iddiası.. Gerçekleştirdiğim onlarca otomobil satışında şahit olduğum bazı diyaloglardan hareketle söylüyorum bunu.. Koca koca, üstelik de okumuş adamların "Kadın sürücüler düz vites otomobil kullanmayı beceremiyorlar" iddiasından bahsediyorum. Bu mantıksız düşüncenin aksine trafikte kurallara uyan, düz vites araçları da son derece düzgün kullanan kadın sürücülere rastlıyoruz aslında.. 
Sürücü camiasında otomatik vites araçların sürücüye keyif vermediğini iddia eden, hatta bu otomobilleri zaman zaman "sakat arabası" şeklinde niteleyen (engelli otomobili kastediliyor) sakat düşüncenin bir başka tespiti bu bence..
Büyük şehirlerin dur kalk trafiğinde sürücüye ayrı bir konfor sunan otomatik vitesli bir araçta sürücü, debriyaj pedalı olmadığından sol ayağına, hareket halinde vites değiştirmeyeceğinden de sağ eline ihtiyaç duymayacağından %50 oranda daha az yorulacaktır. Bunu mantıklı şekilde açıkladığınızda aklı başında her erkek sürücüye de en az kadınlar kadar otomatik vites bir araç satmak kolay aslında !
Üstelik küçük sınıf otomobillerden itibaren yaygınlaşmaya başlayan otomatik vites, günümüzde özellikle üst sınıf araçların çoğunda standart olarak sunulan bir donanım haline geldi. Toplu taşıma araçlarında bile otomatik vitesin tercih edildiği bir çağda yaşadığımızı hatırlatarak bu bahsi kapatabiliriz.

İkinci bölümde üzerinde durmak istediğim, bu önemli sistemin bakımları aksatıldığında veya hatalı kullanıldığında ağır faturaların çıkmasına neden olabildiği konusudur. Bu masraflar, gösterge tablosunda ikaz sinyaliyle başlayabiliyorken bazen de vites atmalar veya özellikle yokuş çıkışlarında meydana gelen performans düşüklüğü ile kendini gösterebiliyor. Bu durumda sürücü gaz pedalına bastığında titreyen, geç tepki veren ve eskisinden daha fazla yakıt tüketen aracını bir servise götürmek zorunda kalıyor. Servis önce ATF isimli şanzıman yağı ve yağ filtresinin değişimini gerçekleştiriyor, sorun giderilmezse selenoid valfler ya da yağ basınç subabında yapılan kontrollerde arıza tespiti yapabiliyor. Tüm bunlar şanzımanın ömrünü yavaş yavaş kaybettiğinin de bir göstergesi aslında.. Zamanında değişmeyen şanzıman yağı, şanzımanın içindeki yapı malzemelerine kalıcı zararlar verebiliyor. Unutmadan; diğer hidroliklerden ayırt edilmesi için özellikle kırmızı renkli olarak üretilen otomatik şanzıman yağı, çalışma sırasında rengi kararırken akıcılık özelliğini de kaybeder ! Bu nedenle 40 - 50 bin km aralığında mutlaka değiştirilmesi gerekir. Ortalama değerlerin altında kilometrelerde kullanılan otomobillerde ise, bu kilometrelere gelmeden gerekli kontroller maksimum iki yılda bir yapılmalıdır.

Yağ seviyesinin kontrolü için
  • Aracınız düz bir yere park edilmiş ve el freni çekili vaziyette olmalıdır.
  • Vites kolu (N) konumundayken motor rölantide bir süre çalıştıktan sonra vites bütün konumlara tek tek alınarak yağın dağılması sağlanmalıdır.
  • (P) konumuna getirilen motor durdurulmalıdır. Bir süre beklendikten sonra yağ ölçüm çubuğu çıkarılarak seviye kontrol edilmelidir.
  • Otomatik şanzıman yağının seviyesi "hot" yani "sıcak" aralığında olmalıdır. Eğer bu seviyenin altında ise yağın mutlaka tamamlanması gerekir.
Konforlu sürüşler..








22 Kasım 2012

Sektörün Gelecek Trendleri

Geçtiğimiz yılı 864.000 adetlik satış, 20 milyar dolarlık ihracat ile kapatan Türkiye otomotiv sektöründe gelecek hangi otomobillerde? Otomotivin patronlarından gelecek trendleri..

Ümit Karaaslan - Hyundai Assan Genel Müdürü
Cari açığımızda %58 pay alan petrol ithalatına önlem olarak, özellikle ülkemizde dizel yakıta göre %20 daha düşük maliyetle üretilen benzinin fiyatında gerekli düşürmeler yapıldığında, benzinli araçlarda yeni teknolojik gelişmeler doğrultusunda benzinli araçların payı artacak. Hibrid ve yakıt hücreli olarak adlandırılan alternatif yakıtlı araçların payı da %10’lara ulaşacak. Hyundai, hidrojenle çalışan yakıt hücreli araçların dünyada seri üretimine başlayan ilk firma oldu. Bu doğrultuda 2015 yılı itibariyle yollarda dolaşan yakıt hücreli Hyundai modellerinin sayısı artacak. Araçlarda kişisellik daha ön plana çıkacak, internet, telefon ve iletişim, otomotivdeki talebi yönlendirecek. Çalışan kadın sayısındaki artış ile birlikte kadınlara özel hazırlanan donanıma sahip olan araçlar artacaktır.


İlkim Sancaktaroğlu - Nissan Türkiye Genel Müdür Yard
Sektörün geleceğe yönelik en önemli trendi, hibrid ve elektrikli araçların marjinallikten çıkması ve yollarda daha fazla rastlanır hale gelmesi olacak. Ezber bozan yeni alt segmentlerin yaratılması da önemli trendler içerisinde bulunacak. Qashqai modelimizin lider olduğu cross-over segmenti gibi alt segmentler, ana segmentlerden giderek artan oranda pay alıyor. Yeni motor teknolojileri ile üretilecek cimri ancak performanslı motorları da araçlarda daha sık göreceğiz. Üçüncü bir trend ise modern iletişim teknolojilerinin hem araçlara hem de pazar dinamiklerine ve iletişime entegre edilmesidir. Pazar ve iletişim tarafında ise sosyal medya kanallarının marka-müşteri iletişiminde payının artması önümüzdeki  10 yıla damgasını verecek.


Ali Haydar Bozkurt - Toyota Pazarlama ve Satış CEO
Çevreci yaklaşımlar ve sosyal değerler çevre  dostu araçların tercih edilme kriterlerinde ilk sırayı alacak. Toyota gelecek 10 yılda tüm modellerin hibrid versiyonunu üretmeyi hedefliyor. Çevreci yaklaşımlar ve sosyal değerler üreticilerin üzerinde hassasiyetle durması gereken bir konu olacak. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin de sıkı bir takipçisi olmak ve bunları uygulama alanı içine dahil etmek gerekiyor. İnsanların otomobillerinde internete erişim istemeleri bunun en güzel örneği olarak karşımıza çıkıyor. 10 yıl sonra insanların evlerinde, ofislerinde uyguladıkları gelişen yeni teknolojileri otomobillerinde de görmek istemelerini gayet doğal olarak karşılayıp hazırlıklı olmamız gerekiyor.

(Kaynak: İnfomag Kasım 2012)




17 Kasım 2012

Nereden Nereye..

Gazete ve dergi küpürlerinden derlediğim sektör arşivimi geçenlerde bilgisayar ortamına taşırken, yıllar öncesine ait birkaç haber gözüme çarpıverdi. Hangi gazete ya da dergi haberi anımsayamadım ama belliki 1993-1994 dönemine ait.. 
Üzerinden neredeyse 20 yıl geçmiş.. Bu haberler o günün koşullarında ne kadar gündemi oluşturmuş ise, bugün için de bir o kadar komik. Gelin habere birlikte göz atalım! 

                                    Rakamların mütevaziliğine baksanıza!



Satışları 108 binlere dayanan Renault Mais, Transit'i çeşitlendirme çalışmaları yapan Ford Otosan, 9484 adet Vectra üretim ve ihracatı yapan General Motors Türkiye fabrikası.. Geleceğe umutla bakan tahminler..


Yandaki haber ise, o dönem Tofaş'ın yeni üretim planına aldığı Doğan SLX hakkında.. Haberde yeni SLX versiyonunun Doğan'ın standart ve SL modellerinden farklılıkları ortaya koyuluyor. Otomatik cut-off sistemi gibi.. Hatırlıyorum da Tofaş'ın Tempra'dan sonra kuş serisinde de uygulamaya koyduğu bir özellikti. Şoförün ayağını gazdan çektiğinde yakıtın motora gidişini otomatik olarak kesen sistem olarak lanse edilmiş, büyük de yankı uyandırmıştı. 0-100 km/s akselerasyon değeri ise aslında bugün için bile fena sayılmaz bence.. Ana temaysa, her Tofaş reklamında gördüğümüz "Türkiye'nin yol koşullarına uygunluğu" konusunun vurgulanması..









Katalizörün (o yıllarda daha çok katalitik konventör olarak tanımlanıyordu) ve kurşunsuz benzin kullanımının ayrıcalık olduğunun vurgulandığı bir Seat haberi.. 





06 Kasım 2012

Otomotiv Rehberi - BloombergHT


                                                  1. Bölüm


                                 
                                                             2. Bölüm